Seç, seç! Domatesin iyisini seç, partilerin çalan ama iş yapan hasını, gazetelerin en harbisini, TV programlarında ehven-i şeri. Çoktan seçmeli görünenin, çoktaaaan seçilmiş olduğuna dair şahitlikler yeterli görünse de Bizans’ta bitmeyen oyunlara körlüklerimiz de meşhur. Ütopyalar gevşedikçe, ters kelepçeli sorulara en taze üretilen cevap şıkları rağbet görmeye devam ediyor. Gerçek şu ki, seçtikçe çoğalıyor şıklar! Seçmenin, seçmemek anlamına geldiği yerde cebimizde bir soruyla arşınlıyoruz notaları: “Hangisi?”
Sözler:
Borsalar mı, tefeciler mi, borç mu, harç mı, kış mı yaz mı hangisi?
Racon kesen dizileri mi, havuz haber bülteni mi?
Devlet – mafya – kontrgerilla eşkenar üçgeni mi, hangisi?
1’e alıp 100’e satan rantiye tüccarları mı?
Cenneti satmaya kalkan dinlerin tüccarları mı, hangisi?
Seninkisi hangisi? Benimkisi hangisi? Onunkisi hangisi?
Devletin sayacı mıydı? Mafyanın haracı mıydı?
Su faturasında trt payı mı? Geçene kadar ayıya dayı mı, hangisi?
Seninkisi hangisi? Benimkisi hangisi? Onunkisi hangisi?
Yandaşa kıyak mıydı? Vatandaşa dayak mıydı?
Sendikasız çalışma mı? Sarısına alışma mı, hangisi?
Özgür akan derelerin yatağında HES miydi ki?
Katledilen ormanların ortasında JES miydi ki, hangisi?
Seninkisi hangisi? Benimkisi hangisi? Onunkisi hangisi?
